Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    Kommunizieren
    {vb} {vi}
    		 bağlantı halinde bulunmak
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    strömen
    {vb} {vi}
    		 sağanak halinde yağmak
    {vb}
    das glühen
    {noun} {n}
    tech.
    		 kor halinde yanmak
    {noun}
    haufenweise
    {adv}
    		 yığın halinde
    {adv}
    panikartig
    {adj}
    		 panik halinde
    {adj}
    die Goldbarren
    {noun} {pl}
    		 külçe halinde altın
    {noun} {pl}
    gruppenweise
    {adv}
    		 gruplar halinde
    {adv}
    komatös
    {adj}
    		 koma halinde
    {adj}
    vorliegen
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    vorkommen
    {vb} {vi}
    		 bulunmak
    {vb}
    stehen
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    stecken
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    sein
    {vb} {vi}
    		 bulunmak
    {vb}
    finden
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    da sein
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    serienweise
    {adv}
    		 seriler halinde
    {adv}
    tabellarisch
    {adj}
    		 çizelge halinde
    {adj}
    glühend
    {adv}
    		 kor halinde
    {adv}
    serienmäßig
    {adj}
    		 seri halinde
    {adj}
    der Versorgungsausgleich
    {noun} {m}
    law.
    		 emeklilik sandığına yapılan ödemelerin boşanma halinde denkleştirilmesi
    {noun}