Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    augenscheinlich
    {adv}
    sade
    {adv}
    bescheiden
    {adj}
    sade
    {adj}
    einfach
    {adv}
    sade
    {adv}
    klar
    {adj}
    sade
    {adj}
    offenbar
    {adv}
    sade
    {adv}
    schlicht
    {adj}
    sade
    {adj}
    simpel
    {adv}
    sade
    {adv}
    natürlich
    {adj}
    sade
    {adj}
    hausbacken
    {adj}
    ius.
    sade
    {adj}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    bloß
    {adv}
    sadece
    {adv}
    ausschließlich
    {adv}
    sadece
    {adv}
    kaum
    {adv}
    sadece
    {adv}
    nur
    {adv}
    sadece
    {adv}
    schlichtweg
    {adv}
    sadece
    {adv}
    die Kaltmiete
    {noun} {f}
    sade kira
    {noun}
    die Vereinfachung
    {noun} {f}
    sadeleştirme
    {noun}
    vereinfachen
    {vb}
    sadeleştirmek
    {vb} {acc}
    der Normalbürger
    {noun} {m}
    sade vatandaş
    {noun}
    der Purist
    {noun} {m}
    sadelik yanlısı kimse
    {noun}
    der Fachidiot
    {noun} {m}
    sadece kendi konusunun uzmanı
    {noun}