Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Leckerbissen
    {noun} {pl}
    		 nefis yiyecek
    {noun} {pl}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Essen
    {noun} {n}
    		 yiyecek
    {noun}
    die Kost
    {noun} {f}
    ius.
    		 yiyecek
    {noun}
    der Nährstoff
    {noun} {m}
    		 yiyecek
    {noun}
    nahrung
    {adj}
    		 yiyecek
    {adj}
    das Nahrungsmittel
    {noun} {n}
    		 yiyecek
    {noun}
    die Speise
    {noun} {f}
    cook.
    		 yiyecek
    {noun}
    die Verpflegung
    {noun} {f}
    		 yiyecek
    {noun}
    der Fraß
    {noun} {m}
    		 yiyecek
    {noun}
    die Delikatessen
    {noun} {pl}
    		 lezzetli yiyecek
    {noun} {pl}
    die Feinkost
    {noun} {f}
    cook.
    		 lezzetli yiyecek
    {noun}
    die Delikatesse
    {noun} {f}
    		 lezzetli yiyecek
    {noun}
    die Nahrungssuche
    {noun} {f}
    		 yiyecek arama
    {noun}
    exquisit
    {adj}
    		 nefis
    {adj}
    hübsch
    {adj}
    		 nefis
    {adj}
    köstlich
    {adj}
    		 nefis
    {adj}
    lecker
    {adj}
    		 nefis
    {adj}
    schmackhaft
    {adj}
    		 nefis
    {adj}