Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Stockfisch
    {noun} {m}
    cook.
    kurutulmuş tuzsuz balık
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Trockengemüse
    {noun} {n}
    cook.
    kurutulmuş sebze
    {noun}
    getrocknet
    {adj}
    kurutulmuş
    {adj}
    die Kokosraspel
    {noun} {f}
    cook.
    kurutulmuş hindistan cevizi
    {noun}
    der Goldfisch
    {noun} {m}
    zool.
    kırmızı balık
    {noun}
    luftgetrocknet
    {adj}
    havada kurutulmuş
    {adj}
    der Quark
    {noun} {m}
    cook.
    tuzsuz beyaz peynir
    {noun}
    der Quark
    {noun} {m}
    cook.
    tuzsuz beyaz peynir
    {noun}
    salzlos
    {adj}
    tuzsuz
    {adj}
    der Fisch
    {noun} {m}
    zool.
    balık
    {noun}
    das Fischmehl
    {noun} {n}
    balık unu
    {noun}
    das Fischernetz
    {noun} {n}
    balık ağı
    {noun}
    der Fischfang
    {noun} {m}
    balık tutma
    {noun}
    das Fischgericht
    {noun} {n}
    balık yemeği
    {noun}
    der Fischteich
    {noun} {m}
    balık havuzu
    {noun}
    die Fischart
    {noun} {f}
    balık türü
    {noun}
    die Fische
    {noun} {pl}
    astrol.
    balık burcu
    {noun}
    der Fischmarkt
    {noun} {m}
    balık pazarı
    {noun}
    das Fischsterben
    {noun} {n}
    balık ölümü
    {noun}
    die Fischzucht
    {noun} {f}
    balık üretimi
    {noun}