Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    mißbrauchen
    {vb} {vt}
    kötüye kullanmak
    {vb}
    der Mißbrauch
    {noun} {m}
    kötüye kullanma
    {noun}
    die Zweckentfremdung
    {noun} {f}
    kötüye kullanma
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Alkoholmissbrauch
    {noun} {m}
    alkolü kötüye kullanma
    {noun}
    der Treuebruch
    {noun} {m}
    güveni kötüye kullanma
    {noun}
    der Marktmissbrauch
    {noun} {m}
    econ.
    piyasayı kötüye kullanma
    {noun}
    der Amtsmissbrauch
    {noun} {m}
    otoriteyi kötüye kullanma
    {noun}
    der Rechtsmissbrauch
    {noun} {m}
    law.
    hakkın kötüye kullanılması
    {noun}
    mißdeuten
    {vb} {vt}
    kötüye yormak
    {vb}
    bedienen
    {vb} {vt}
    kullanmak
    {vb}
    anwenden
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    benutzen
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    brauchen
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    gebrauchen
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    handhaben
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    hantieren
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    lenken
    {vb} {vt}
    kullanmak
    {vb}
    umgehen
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    verwenden
    {vb}
    kullanmak
    {vb} {vi}
    verrufen
    {adj}
    adı kötüye çıkmış
    {adj}