Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Verzeihung
    {noun} {f}
    hoş görme
    {noun}
    verzeihen
    {vb} {vt}
    hoş görmek
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    verzeihen
    {vb} {vt}
    hoş görmek
    {vb}
    die Mißbilligung
    {noun} {f}
    hoş görmeme
    {noun}
    die Geringschätzung
    {noun} {f}
    hor görme
    {noun}
    die Verachtung
    {noun} {f}
    hor görme
    {noun}
    mißbilligen
    {vb} {vt}
    hoş görmemek
    {vb}
    der Emporkömmling
    {noun} {m}
    sonradan görme
    {noun}
    neureich
    {adj}
    sonradan görme
    {adj}
    ius.
    die Bewilligung
    {noun} {f}
    uygun görme
    {noun}
    der Hohn
    {noun} {m}
    küçük görme
    {noun}
    das Gesichtsfeld
    {noun} {n}
    görme alanı
    {noun}
    die Sehkraft
    {noun} {f}
    görme gücü
    {noun}
    das Sehvermögen
    {noun} {n}
    görme gücü
    {noun}
    der Sehfehler
    {noun} {m}
    görme kusuru
    {noun}
    die Blindheit
    {noun} {f}
    görme engelli
    {noun}
    sehbehindert
    {adj}
    görme engelli
    {adj}
    die Sehhilfe
    {noun} {f}
    görme yardımı
    {noun}
    sehgeschädigt
    {adj}
    görme engelli
    {adj}
    das Nachtsichtgerät
    {noun} {n}
    gece görme cihazı
    {noun}
    die Sehstörung
    {noun} {f}
    med.
    görme bozukluğu
    {noun}
    die Sehbehinderung
    {noun} {f}
    med.
    görme özürlüğü
    {noun}