Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    einbrechen
    {vb} {vi}
    		 hırsızlık için girmek
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Raubmorde
    {noun} {pl}
    		 hırsızlık için adam öldürme
    {noun} {pl}
    der Raubmord
    {noun} {m}
    law.
    		 hırsızlık için adam öldürme
    {noun}
    die Diebstahlversicherung
    {noun} {f}
    		 hırsızlık sigortası
    {noun}
    der Diebstahl
    {noun} {m}
    		 hırsızlık
    {noun}
    die Einbrüche
    {noun} {pl}
    		 hırsızlık
    {noun}
    die Räuberei
    {noun} {f}
    		 hırsızlık
    {noun}
    der Einbruch
    {noun} {m}
    		 hırsızlık
    {noun}
    einfahren
    {vb} {vi}
    min.
    		 içeri girmek
    {vb}
    dazwischenstellen
    {vb} {vt}
    		 araya girmek
    {vb}
    schwelen
    {vb} {vi}
    		 için için yanmak
    {vb}
    durchdringen
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    eindringen
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    hineintreten
    {vb} {vi}
    		 girmek
    {vb}
    betreten
    {conj}
    		 girmek
    {conj}
    einreisen
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    eintreten
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    hineingehen
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    eingehen
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}
    penetrieren
    {vb}
    		 girmek
    {vb} {vi}