Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Bildungsstand
    {noun} {m}
    educ.
    eğitim seviyesi
    {noun}
    der Bildungsgrad
    {noun} {m}
    educ.
    eğitim seviyesi
    {noun}
    die Ausbildungsstufe
    {noun} {f}
    eğitim seviyesi
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Hochwasserstand
    {noun} {m}
    yüksek su seviyesi
    {noun}
    das Produktionsniveau
    {noun} {n}
    üretim seviyesi
    {noun}
    der Ölstand
    {noun} {m}
    yağ seviyesi
    {noun}
    das Preisniveau
    {noun} {n}
    fiyat seviyesi
    {noun}
    die Arbeitsebene
    {noun} {f}
    çalışma seviyesi
    {noun}
    das Umsatzniveau
    {noun} {n}
    satış seviyesi
    {noun}
    die Gehaltsstufe
    {noun} {f}
    maaş seviyesi
    {noun}
    der Pegelstand
    {noun} {m}
    su seviyesi
    {noun}
    der Wasserpegel
    {noun} {m}
    su seviyesi
    {noun}
    Pegel
    {noun}
    su seviyesi
    {noun}
    das Ausgangsniveau
    {noun} {n}
    çıkış seviyesi
    {noun}
    die Sicherheitsstufe
    {noun} {f}
    güvenlik seviyesi
    {noun}
    die Abstraktionsebene
    {noun} {f}
    soyutlama seviyesi
    {noun}
    die Frosttiefe
    {noun} {f}
    don seviyesi
    {noun}
    der Leistungsgrad
    {noun} {m}
    performans seviyesi
    {noun}
    das Leistungsniveau
    {noun} {n}
    performans seviyesi
    {noun}
    die Leistungsstufe
    {noun} {f}
    güç seviyesi
    {noun}