Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Prioritätsstufe
    {noun} {f}
    öncelik seviyesi
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Lernniveau
    {noun} {n}
    öğrenme seviyesi
    {noun}
    die Leistungsstufe
    {noun} {f}
    güç seviyesi
    {noun}
    die Vorfahrtstraße
    {noun} {f}
    öncelik yol
    {noun}
    die Vorrangstraße
    {noun} {f}
    Ös.
    öncelik yol
    {noun}
    die Frosttiefe
    {noun} {f}
    don seviyesi
    {noun}
    der Blutalkoholspiegel
    {noun} {m}
    med.
    kan alkol seviyesi
    {noun}
    der Vortritt
    {noun} {m}
    öncelik
    {noun}
    der Vorrang
    {noun} {m}
    öncelik
    {noun}
    die Prioritäten
    {noun} {pl}
    öncelik
    {noun}
    der Primat
    {noun} {m}
    rel.
    öncelik
    {noun}
    die Priorität
    {noun} {f}
    öncelik
    {noun}
    der Pegelstand
    {noun} {m}
    su seviyesi
    {noun}
    Pegel
    {noun}
    su seviyesi
    {noun}
    der Wasserpegel
    {noun} {m}
    su seviyesi
    {noun}
    das Umsatzniveau
    {noun} {n}
    satış seviyesi
    {noun}
    der Ölstand
    {noun} {m}
    yağ seviyesi
    {noun}
    bevorteilen
    {vb} {vt}
    öncelik tanımak
    {vb}
    das Leistungsniveau
    {noun} {n}
    performans seviyesi
    {noun}
    der Wasserstandsanzeiger
    {noun} {m}
    su seviyesi göstergesi
    {noun}