Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    leihweise
    {adv}
    		 ödünç olarak
    {adv}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    auslegen
    {vb} {vt}
    		 ödünç vermek
    {vb}
    ausleihen
    {vb} {vt}
    		 ödünç vermek
    {vb}
    borgen
    {vb} {vt}
    		 ödünç vermek
    {vb}
    die leihen
    {noun} {pl}
    		 ödünç vermek
    {noun} {pl}
    pumpen
    {vb} {vt}
    ugs.
    		 ödünç vermek
    {vb}
    verleihen
    {vb} {vt}
    		 ödünç vermek
    {vb}
    beleihen
    {vb} {vt}
    		 ödünç almak
    {vb}
    entleihen
    {vb} {vt}
    		 ödünç almak
    {vb}
    pumpen
    {vb} {vt}
    ugs.
    		 ödünç almak
    {vb}
    die Ausleihe
    {noun} {f}
    		 ödünç alma
    {noun}
    ausleihbar
    {adj}
    		 ödünç alınabilir
    {adj}
    der Entleiher
    {noun} {m}
    		 ödünç alan kimse
    {noun}
    Darlehn
    {adj}
    		 ödünç
    {adj}
    die Leihgabe
    {noun} {f}
    		 ödünç
    {noun}
    der Verleiher
    {noun} {m}
    		 ödünç veren
    {noun}
    die Leihbibliotheken
    {noun} {pl}
    		 ödünç kitap veren kütüphane
    {noun} {pl}
    die Ausleihbibliothek
    {noun} {f}
    		 ödünç kitap veren kütüphane
    {noun}
    die Leihbibliothek
    {noun} {f}
    		 ödünç kitap veren kütüphane
    {noun}
    die Fernleihe
    {noun} {f}
    		 kütüphaneler arası ödünç
    {noun}