Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Sendeverbot
    {noun} {n}
    yayın yasağı
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Sendezeit
    {noun} {f}
    yayın zamanı
    {noun}
    der Sendeplatz
    {noun} {m}
    yayın sırası
    {noun}
    der Funkturm
    {noun} {m}
    yayın kulesi
    {noun}
    der Erscheinungstermin
    {noun} {m}
    yayın tarihi
    {noun}
    die Sendeanstalt
    {noun} {f}
    yayın kurumu
    {noun}
    der Wels
    {noun} {m}
    zool.
    yayın balığı
    {noun}
    die Sendereihe
    {noun} {f}
    yayın serisi
    {noun}
    der Sendeschluss
    {noun} {m}
    yayın kapanışı
    {noun}
    der Sendeplan
    {noun} {m}
    yayın planı
    {noun}
    das Sendeprogramm
    {noun} {n}
    yayın programı
    {noun}
    die Erscheinungsweise
    {noun} {f}
    yayın şekli
    {noun}
    die Publikation
    {noun} {f}
    yayın
    {noun}
    die Veröffentlichung
    {noun} {f}
    yayın
    {noun}
    die TV Sendung
    cine.
    yayın
    {noun}
    die Sendung
    {noun} {f}
    cine.
    yayın
    {noun}
    die Rundfunkgesellschaft
    {noun} {f}
    yayın şirketi
    {noun}
    der Erscheinungstag
    {noun} {m}
    yayın günü
    {noun}
    das Sendungsbewusstsein
    {noun} {n}
    yayın bilinci
    {noun}
    die Direktübertragung
    {noun} {f}
    canlı yayın
    {noun}