Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Alterssicherung
    {noun} {f}
    yaşlılık güvencesi
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Alterserscheinung
    {noun} {f}
    yaşlılık belirtisi
    {noun}
    die Altersversicherung
    {noun} {f}
    yaşlılık sigortası
    {noun}
    die Einbürgerungszusicherung
    {noun} {f}
    law.
    vatandaşlığa alınma güvencesi
    {noun}
    die Altersvorsorge
    {noun} {f}
    yaşlılık tedbiri
    {noun}
    das Alter
    {noun} {n}
    yaşlılık
    {noun}
    die Gerontologie
    {noun} {f}
    yaşlılık bilimi
    {noun}
    die Arbeitsplatzsicherung
    {noun} {f}
    iş yeri güvencesi
    {noun}
    die Altersversorgung
    {noun} {f}
    yaşlılık bakımı
    {noun}
    der Mutterschutz
    {noun} {m}
    doğum öncesi ve sonrası annelere sağlanan yasal çalışma güvencesi
    {noun}