Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Schneckenhaus
    {noun} {n}
    		 salyangoz kabuğu
    {noun}
    die Schneckenhäuser
    {noun} {pl}
    		 salyangoz kabuğu
    {noun} {pl}
    das Schneckengehäuse
    {noun} {n}
    		 salyangoz kabuğu
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Weinbergschnecke
    {noun} {f}
    zool.
    		 salyangoz
    {noun}
    die Schnecke
    {noun} {f}
    zool.
    		 salyangoz
    {noun}
    die Nacktschnecke
    {noun} {f}
    zool.
    		 salyangoz
    {noun}
    der Schorf
    {noun} {m}
    med.
    		 yara kabuğu
    {noun}
    die Muschel
    {noun} {f}
    		 deniz kabuğu
    {noun}
    die Baumrinde
    {noun} {f}
    bot.
    		 ağaç kabuğu
    {noun}
    die Zitronenschale
    {noun} {f}
    		 limon kabuğu
    {noun}
    die Baumrinde
    {noun} {f}
    bot.
    		 ağaç kabuğu
    {noun}
    die Salzkruste
    {noun} {f}
    cook.
    		 tuz kabuğu
    {noun}
    die Bananenschale
    {noun} {f}
    		 muz kabuğu
    {noun}
    die Schote
    {noun} {f}
    		 bezelye kabuğu
    {noun}
    die Apfelschale
    {noun} {f}
    		 elma kabuğu
    {noun}
    die Apfelsinenschale
    {noun} {f}
    cook.
    		 portakal kabuğu
    {noun}
    die Orangenschale
    {noun} {f}
    		 portakal kabuğu
    {noun}
    die Eierschale
    {noun} {f}
    		 yumurta kabuğu
    {noun}
    die Erdkruste
    {noun} {f}
    geol.
    		 yer küresi kabuğu
    {noun}
    der Erdmantel
    {noun} {m}
    geol.
    		 yer küresi kabuğu
    {noun}