Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    kündigen
    {vb} {vt}
    		 işten çıkarmak
    {vb}
    entlassen
    {vb} {vt}
    		 işten çıkarmak
    {vb}
    die Kündigung
    {noun} {f}
    		 işten çıkarma
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Entlassung
    {noun} {f}
    		 işten çıkarılma
    {noun}
    das Entlassungsschreiben
    {noun} {n}
    		 işten çıkarma mektubu
    {noun}
    auspacken
    {vb} {vt}
    		 çıkarmak
    {vb}
    ausnehmen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausheben
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausdenken
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    abziehen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    absetzen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausräumen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausziehen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    veröffentlichen
    {vb}
    		 çıkarmak
    {vb}
    kündigen
    {vb} {vt}
    		 işten kovmak
    {vb}
    die Abfindung
    {noun} {f}
    		 işten çıkarma tazminatı
    {noun}
    kündigen
    {vb} {vt}
    		 işten çıkacağını bildirmek
    {vb}
    der Kündigungsschutz
    {noun} {m}
    		 işten çıkarılmaya karşı koruma
    {noun}
    arbeitsscheu
    {adj}
    		 işten çekinen
    {adj}
    die Betriebsbedingte Kündigung
    {noun} {f}
    		 işletme durumu nedeniyle işten çıkarma
    {noun}