Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Abfahrt
    {noun} {f}
    		 gitme
    {noun}
    der Aufbruch
    {noun} {m}
    		 gitme
    {noun}
    geh nicht
    {noun}
    		 gitme
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    wegfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    begeben
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    fahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    fortfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    führen
    {vb} {vt}
    		 gitmek
    {vb}
    gehen
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    hinfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    leiten
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    losgehen
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    sich bewegen
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    wegfahren
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    zurücklegen
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    gehen
    {vb}
    		 gitmek
    {vb}
    der Schulbesuch
    {noun} {m}
    educ.
    		 okula gitme
    {noun}
    wegmüssen
    {vb} {vi}
    		 gitmesi gerekmek
    {vb}
    wegmüssen
    {vb} {vi}
    		 gitmek zorunda olmak
    {vb}
    die Fernweh
    {noun} {f}
    		 uzaklara gitme özlemi
    {noun}
    die Raserei
    {noun} {f}
    		 çılgınca bir hızla gitme
    {noun}
    die Schulpflicht
    {noun} {f}
    educ.
    		 okula gitme yükümlülüğü
    {noun}