Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die beichten
    {noun} {pl}
    		 günah çıkarmak
    {noun} {pl}
    die beichten
    {noun} {pl}
    		 günah çıkarma
    {noun} {pl}
    die Beichte
    {noun} {f}
    		 günah çıkarma
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Beichtvater
    {noun} {m}
    		 günah çıkaran papaz
    {noun}
    ausdenken
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    abziehen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausnehmen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    auspacken
    {vb} {vt}
    		 çıkarmak
    {vb}
    absetzen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausräumen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausziehen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    ausheben
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    entfernen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    veröffentlichen
    {vb}
    		 çıkarmak
    {vb}
    subtrahieren
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    herausgeben
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    herausbringen
    {vb}
    math.
    		 çıkarmak
    {vb} {abl}
    die Sünde
    {noun} {f}
    		 günah
    {noun}
    die Todsünde
    {noun} {f}
    		 affedilmez günah
    {noun}
    die Erbsünde
    {noun} {f}
    		 doğuştan olan günah
    {noun}