Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Instrumentallehrer
    {noun} {m}
    		 enstrümantal öğretmeni
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Deutschlehrerin
    {noun} {f}
    		 almanca öğretmeni
    {noun}
    der Deutschlehrer
    {noun} {m}
    		 almanca öğretmeni
    {noun}
    der Kindergärtner
    {noun} {m}
    		 anaokulu öğretmeni
    {noun}
    der Mathematiklehrer
    {noun} {m}
    		 matematik öğretmeni
    {noun}
    die Tanzlehrerin
    {noun} {f}
    		 dans öğretmeni
    {noun}
    die Fachlehrerin
    {noun} {f}
    		 bölüm öğretmeni
    {noun}
    der Hauslehrer
    {noun} {m}
    		 ev öğretmeni
    {noun}
    der Sprachlehrer
    {noun} {m}
    		 dil öğretmeni
    {noun}
    die Sprachlehrerin
    {noun} {f}
    		 dil öğretmeni
    {noun}
    der Gesanglehrer
    {noun} {m}
    		 müzik öğretmeni
    {noun}
    der Klavierlehrer
    {noun} {m}
    		 piyano öğretmeni
    {noun}
    die Klavierlehrerin
    {noun} {f}
    		 piyano öğretmeni
    {noun}
    die Hochschullehrerin
    {noun} {f}
    educ.
    		 lise öğretmeni
    {noun}
    der Schullehrer
    {noun} {m}
    educ.
    		 okul öğretmeni
    {noun}
    der Yogalehrer
    {noun} {m}
    sport.
    		 yoga öğretmeni
    {noun}
    der Studienrat
    {noun} {m}
    		 lise öğretmeni
    {noun}
    Klassenlehrer
    {noun}
    		 sınıf öğretmeni
    {noun}
    die Volksschullehrer
    {noun} {pl}
    		 ilkokul öğretmeni
    {noun} {pl}
    der Englischlehrer
    {noun} {m}
    		 ingilizce öğretmeni
    {noun}