Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    schwindeln
    {vb}
    dolandırıcılık yapmak
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Schwindel
    {noun} {m}
    dolandırıcılık
    {noun}
    die Betrugshandlung
    {noun} {f}
    dolandırıcılık
    {noun}
    der Betrugsversuch
    {noun} {m}
    dolandırıcılık
    {noun}
    impfen
    {vb} {vt}
    aşı yapmak
    {vb}
    werben
    {vb} {vt}
    kur yapmak
    {vb}
    das hofieren
    {noun} {n}
    kur yapmak
    {noun}
    pinkeln
    {vb} {vi}
    vulg.
    çiş yapmak
    {vb}
    gutmachen
    {vb} {vt}
    iyi yapmak
    {vb}
    eindämmen
    {vb} {vt}
    set yapmak
    {vb}
    tun
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    austragen
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    tätigen
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    aufbauen
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    verüben
    {vb}
    yapmak
    {vb}
    anfertigen
    {vb}
    yapmak
    {vb}
    anstellen
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    ausführen
    {vb} {vt}
    yapmak
    {vb}
    ausrichten
    {vb}
    yapmak
    {vb} {vi}
    bügeln
    {vb}
    ütü yapmak
    {vb}