Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    fehlschlagen
    {vb} {vi}
    		 boşa gitmek
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    Gefallen
    {adj}
    mil.
    		 hoşuna gitmek
    {adj}
    wegfahren
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    zurücklegen
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    begeben
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    wegfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    fahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    führen
    {vb} {vt}
    		 gitmek
    {vb}
    gehen
    {vb}
    		 gitmek
    {vb}
    gehen
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    hinfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    leiten
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    losgehen
    {vb} {vi}
    		 gitmek
    {vb}
    fortfahren
    {vb}
    		 gitmek
    {vb} {ind}
    heimgehen
    {vb} {vi}
    		 eve gitmek
    {vb}
    verbummeln
    {vb} {vt}
    		 boşa harcamak
    {vb} {vt}
    vorbeigehen
    {vb} {vi}
    		 geçip gitmek
    {vb}
    die Vergeudung
    {noun} {f}
    		 boşa harcama
    {noun}
    ausfahren
    {vb} {vt}
    aviat.
    		 gezmeye gitmek
    {vb}
    die Zeitverschwendung
    {noun} {f}
    		 zamanı boşa harcama
    {noun}