Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Komposition
    {noun} {f}
    		 beste
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Bester
    {noun} {m}
    		 en iyi
    {noun}
    bester
    {adv}
    		 en iyi
    {adv}
    bestes
    {adj}
    		 en iyi
    {adj}
    das Bestehen
    {noun} {n}
    		 ısrar
    {noun}
    Komponist
    {noun}
    mus.
    		 besteci
    {noun}
    das Besteck
    {noun} {n}
    		 kaşık çatal bıçak
    {noun}
    bestens
    {adv}
    		 çok iyi
    {adv}
    die Komponistin
    {noun} {f}
    		 besteci
    {noun}
    der Tonsetzer
    {noun} {m}
    		 besteci
    {noun}
    der Tondichter
    {noun} {m}
    		 besteci
    {noun}
    bestehen
    {vb}
    		 -de ısrar etmek
    {vb}
    bestehen
    {vb} {vi}
    		 -den oluşmak
    {vb}
    bestehen
    {vb}
    		 başarmak
    {vb} {acc}
    bestehen
    {vb} {vi}
    		 devam etmek
    {vb}
    bestehen
    {vb}
    		 geçmek
    {vb} {acc}
    ugs.
    bestehen
    {vb} {vi}
    		 mevcut olmak
    {vb}
    bestehen
    {vb}
    		 sürmek
    {vb} {vi}
    bestehen
    {vb} {vi}
    		 var olmak
    {vb}
    das Bestehen
    {noun} {n}
    		 varlık
    {noun}
    bestellen
    {vb}
    		 ayırtmak
    {vb} {acc}