Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Tankstelle
    {noun} {f}
    		 benzin istasyonu
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Basisstation
    {noun} {f}
    		 baz istasyonu
    {noun}
    der Benzinkanister
    {noun} {m}
    		 benzin bidonu
    {noun}
    die Bodenstation
    {noun} {f}
    		 yer istasyonu
    {noun}
    die Wasserstation
    {noun} {f}
    		 su istasyonu
    {noun}
    der Benzingutschein
    {noun} {m}
    mil.
    		 benzin kuponu
    {noun}
    der Benzintank
    {noun} {m}
    		 benzin deposu
    {noun}
    die Benzinsteuer
    {noun} {f}
    		 benzin vergisi
    {noun}
    der Benzinpreis
    {noun} {m}
    		 benzin fiyatı
    {noun}
    der Benzinhahn
    {noun} {m}
    autom.
    		 benzin musluğu
    {noun}
    das Benzingeld
    {noun} {n}
    		 benzin parası
    {noun}
    die Zapfsäule
    {noun} {f}
    		 benzin pompası
    {noun}
    die Benzinpumpe
    {noun} {f}
    tech.
    		 benzin pompası
    {noun}
    die Benzinuhr
    {noun} {f}
    		 benzin göstergesi
    {noun}
    tanken
    {vb} {vt}
    		 benzin almak
    {vb}
    das Benzin
    {noun} {n}
    chem.
    		 benzin
    {noun}
    der Sprit
    {noun} {m}
    ugs.chem.
    		 benzin
    {noun}
    der Benzingemisch
    {noun} {m}
    		 benzin karışımı
    {noun}
    der Benzinverbrauch
    {noun} {m}
    		 benzin tüketimi
    {noun}
    der Spritfresser
    {noun} {m}
    ugs.autom.
    		 çok benzin tüketen
    {noun}