Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    älter
    {adj}
    büyük
    {adj}
    erwachsen
    {adj}
    büyük
    {adj}
    groß
    {adj}
    büyük
    {adj}
    makro
    {adj}
    büyük
    {adj}
    sonderlich
    {adj}
    büyük
    {adj}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    Größe
    {noun}
    büyüklük
    {noun}
    die Honoratioren
    {noun} {pl}
    büyükler
    {noun} {pl}
    die Sternstunde
    {noun} {f}
    büyük an
    {noun}
    die Größenordnung
    {noun} {f}
    büyüklük
    {noun}
    das Großformat
    {noun} {n}
    büyük boy
    {noun}
    die Zimbel
    {noun} {f}
    büyük zil
    {noun}
    Großvater
    {noun}
    büyükbaba
    {noun}
    der Botschafter
    {noun} {m}
    büyükelçi
    {noun}
    der Repräsentant
    {noun} {m}
    büyükelçi
    {noun}
    Grossmutter
    {noun}
    Büyükanne
    {noun}
    der Container
    {noun} {m}
    büyük kap
    {noun}
    übergroß
    {adj}
    büyük boy
    {adj}
    die Omi
    {noun} {f}
    ugs.
    büyükanne
    {noun}
    die Botschafterin
    {noun} {f}
    büyükelçi
    {noun}
    enorm
    {adj}
    çok büyük
    {adj}
    Ungeheuer
    {adv}
    çok büyük
    {adv}
    unabsehbar
    {adj}
    çok büyük
    {adj}
    unübersehbar
    {adj}
    çok büyük
    {adj}
    die Urgroßväter
    {noun} {pl}
    büyük dede
    {noun} {pl}
    die Botschafter
    {noun} {pl}
    büyük elçi
    {noun} {pl}