Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    herumsprechen
    {vb}
    		 ağızdan ağıza dolaşmak
    {vb}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    umrunden
    {vb} {vt}
    		 etrafını dolaşmak
    {vb}
    der Vorderlader
    {noun} {m}
    mil.
    		 ağızdan doldurmalı silah
    {noun}
    die Intubation
    {noun} {f}
    		 boru ile ağızdan boğaza ilaç verme
    {noun}
    herumreiten
    {vb} {vi}
    		 at ile dolaşmak
    {vb}
    umherfahren
    {vb} {vi}
    		 etrafta dolaşmak
    {vb} {vi}
    herumstrolchen
    {vb} {vi}
    		 etrafta dolaşmak
    {vb} {vi}
    umherstreichen
    {vb} {vi}
    		 etrafta dolaşmak
    {vb} {vi}
    herumstreunen
    {vb} {vi}
    		 sokaklarda dolaşmak
    {vb} {vi}
    herumlaufen
    {vb} {vi}
    		 dolaşmak
    {vb}
    umgehen
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    der Streifen
    {noun} {m}
    		 dolaşmak
    {noun}
    spazierengehen
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    schweifen
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    kreisen
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    zirkulieren
    {vb} {vi}
    		 dolaşmak
    {vb} {vi}
    umherschweifen
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    verwickeln
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    wandern
    {vb}
    		 dolaşmak
    {vb} {acc}
    umgehen
    {vb} {vt}
    min.
    		 çevresinde dolaşmak
    {vb}