Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Halle
    {noun} {f}
    antre
    {noun}
    die Halle
    {noun} {f}
    hol
    {noun}
    die Halle
    {noun} {f}
    salon
    {noun}
    die Halle
    {noun} {f}
    hangar
    {noun}
    die Halle
    {noun} {f}
    hal
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die hallen
    {noun} {pl}
    büyük salon
    {noun} {pl}
    hallen
    {vb}
    çınlamak
    {vb} {vi}
    hallen
    {noun}
    constr.
    lobi
    {noun}
    hallen
    {vb}
    tınlamak
    {vb} {vi}
    das Hallenbad
    {noun} {n}
    kapalı yüzme havuzu
    {noun}
    abwickeln
    {vb}
    econ.
    halletmek
    {vb}
    erledigt
    {adj}
    halledilmiş
    {adj}
    der Hallensport
    {noun} {m}
    kapalı salon sporu
    {noun}
    die Hallenkirche
    {noun} {f}
    hall kilise
    {noun}
    die Hallenbäder
    {noun} {pl}
    kapalı yüzme havuzları
    {noun} {pl}
    das Hallenhockey
    {noun} {n}
    sport.
    kapalı saha hokeyi
    {noun}
    unerledigt
    {adj}
    halledilmemiş
    {adj}
    Halle unter Erde
    {noun}
    dehliz
    {noun}
    das Hallenschwimmbad
    {noun} {n}
    kapalı yüzme havuzu
    {noun}