Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die voraussagen
    {noun} {pl}
    		 önceden tahminde bulunmak
    {noun} {pl}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    beraten
    {vb} {vt}
    		 tavsiyede bulunmak
    {vb}
    prophezeien
    {vb} {vt}
    		 kehanette bulunmak
    {vb}
    wahrsagen
    {vb}
    		 kehanette bulunmak
    {vb}
    das Dasein
    {noun} {n}
    		 hazır bulunmak
    {noun}
    deuten
    {vb} {vt}
    		 yorumda bulunmak
    {vb}
    nachhelfen
    {vb}
    		 yardımda bulunmak
    {vb}
    vergelten
    {vb} {vt}
    		 karşılıkta bulunmak
    {vb}
    revanchieren
    {vb}
    		 karşılıkta bulunmak
    {vb}
    entgegnen
    {vb} {vt}
    		 karşılıkta bulunmak
    {vb}
    vorliegen
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    vorkommen
    {vb} {vi}
    		 bulunmak
    {vb}
    stehen
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    sein
    {vb} {vi}
    		 bulunmak
    {vb}
    Liegen
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    finden
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    da sein
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    Befinden
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    stecken
    {vb}
    		 bulunmak
    {vb} {loc}
    angehen
    {vb} {vt}
    		 ilişkili bulunmak
    {vb}