Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch

    Keine direkte Einträge gefunden.

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    die Arbeitsbedingung
    {noun} {f}
    çalışma şartı
    {noun}
    der Handelspartner
    {noun} {m}
    ticaret ortağı
    {noun}
    das Handelsabkommen
    {noun} {n}
    ticaret anlaşması
    {noun}
    die Lieferbedingung
    {noun} {f}
    teslim şartı
    {noun}
    die Lieferkondition
    {noun} {f}
    teslim şartı
    {noun}
    der Handelskonzern
    {noun} {m}
    ticaret grubu
    {noun}
    die Säule des Glaubens
    {noun} {f}
    rel.
    imanın şartı
    {noun}
    die Handelspolitik
    {noun} {f}
    ticaret politikası
    {noun}
    der Handelsgeist
    {noun} {m}
    ticaret
    {noun}
    der Handel
    {noun} {m}
    ticaret
    {noun}
    die Anstellungsbedingung
    {noun} {f}
    işe alma şartı
    {noun}
    das Handelszentrum
    {noun} {n}
    ticaret merkezi
    {noun}
    der Handelsweg
    {noun} {m}
    ticaret yolu
    {noun}
    die Durchführungsbestimmung
    {noun} {f}
    uygulanma şartı
    {noun}
    die Handelsbilanz
    {noun} {f}
    finan.
    ticaret bilançosu
    {noun}
    das Handelsgericht
    {noun} {n}
    ticaret mahkemesi
    {noun}
    die Vertragsbedingung
    {noun} {f}
    law.
    sözleşme şartı
    {noun}
    die Handelsstadt
    {noun} {f}
    ticaret ülkesi
    {noun}
    der Außenhandel
    {noun} {m}
    finan.
    dış ticaret
    {noun}
    die Salvatorische Klausel
    {noun} {f}
    law.
    bölünebilirlik şartı
    {noun}